Yazdır
31-12-2014
BAĞIMSIZ DENETİMDE TMS UYGULAMASINA İLİŞKİN KGK KARARI Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunun 29/12/2014 Tarihli ve 75935942-050.01.04 – [01/41] Sayılı Kararı (30 Aralık 2014 Tarihli ve 29221 Sayılı Resmî Gazete)

 

 

Karar No: 75935942-050.01.04 – [01/41]Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:

Toplantı Tarihi: 29/12/2014

13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 88 inci ve Geçici 1 inci maddeleri ile 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı KHK’nın 9 uncu, 26 ncı ve Geçici 1 inci maddeleri uyarınca; 26/8/2014 tarihli ve 29100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Türkiye Muhasebe Standartlarının Uygulama Kapsamının Belirlenmesine İlişkin Kurul Kararı” doğrultusunda bağımsız denetim kapsamında olup TMS uygulamayan şirketlerce 1/1/2014 tarihi ve sonrasında başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tabloların hazırlanmasında ve sunulmasında yürürlükteki mevzuata ilave olarak uygulanacak hususlar ekteki gibi kararlaştırılmıştır.

 

EK

 

Bağımsız Denetime Tabi Olup TMS’leri Uygulamayan Şirketlerin Finansal Tablolarının Hazırlanmasında ve Sunulmasında Uygulanacak İlave Hususlar

 

Amaç ve Kapsam

Madde 1 –  (1) Kurumumuz tarafından 26/8/2014 tarihli ve 29100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 26 sayılı Kurul Kararı çerçevesinde, bağımsız denetime tabi olup TMS’leri uygulamayan şirketlerin yürürlükteki mevzuata ilave olarak uygulayacakları hususlar bu düzenlemenin amacını ve kapsamını oluşturmaktadır.

(2) Bu düzenleme, 1 inci fıkra kapsamında bulunan şirketler tarafından, 1/1/2014 tarihi ve sonrasında başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tabloların hazırlanması ve sunulmasında uygulanır.

 

Finansal Tablolar

Madde 2 – (1) Aşağıda belirtilen finansal tablolar dipnotlarıyla birlikte hazırlanır ve bunlara 700 kodlu Bağımsız Denetim Standartları çerçevesinde denetçi görüşü verilir.

- Bilanço

- Gelir Tablosu

- Nakit Akış Tablosu

- Özkaynak Değişim Tablosu

 

Reeskont İşlemleri

Madde 3 – (1) Reeskont işlemleri ihtiyari olup herhangi bir alacak (veya borç) hesap grubunun reeskonta tabi tutulması durumunda buna karşılık gelen borç (veya alacak) hesap grubu da reeskonta tabi tutulur.

 

Amortisman

Madde 4 – (1) Maddi-maddi olmayan duran varlıklar ile özel tükenmeye tabi varlıklar için amortisman, itfa payı, vb. ayrılır.

 

Değer Düşüklüğü

Madde 5 – (1) Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerinde (MSUGT) değer düşüklüğü (karşılıklar dahil) hesaplanması öngörülmeyen varlıklar için değer düşüklüğü hesaplaması ihtiyaridir.

 

Kıdem Tazminatı

Madde 6 – (1) İlgili bulunduğu hesap dönemi sonu itibarıyla şirketlerin kıdem tazminatı yükümlülükleri tahmin edilir ve bu tahmin nedeniyle cari dönemde ortaya çıkan kıdem tazminatı yükümlülük artışları hesaplanarak giderleştirilir.

(2) Kıdem tazminatı yükümlülüğünü ilk defa finansal tablolarına yansıtacak şirketler, bu yükümlülüğün doğduğu hesap döneminden önceki dönemlere ilişkin kıdem tazminatı tutarlarını 10 yılı geçmemek üzere eşit taksitlerle finansal tablolarına yansıtır. Tahmin edilen kıdem tazminatı toplam tutarı ile bu tutarın finansal tablolara yansıtılmayan kısmı dipnotlarda açıklanır. Finansal tablolara yansıtılan bu tutarlar gelir tablosuyla ilişkilendirilmeden geçmiş yıllar kârları/zararları altında gösterilir.

(3) Tahmin yöntemi dipnotlarda açıklanır.

 

Konsolidasyon

Madde 7– (1) Konsolide finansal tabloların hazırlanması ihtiyaridir. Bağlı ortaklıkların tam konsolidasyon, iştiraklerle iş ortaklıklarının ise özkaynak yöntemiyle konsolide edildiği finansal tablolar konsolide finansal tablolardır. Konsolide finansal tabloların hazırlanması halinde, konsolidasyon işlemleri TMS’lere göre yapılır.

(2) İlk kez konsolidasyon yapacak şirketler; bağlı ortaklıklarının ilk edinme tarihlerine yönelik işlemlerde, TFRS 3’ün bağlı ortaklıkların varlık ve borçlarının ölçüm ve değerlemesine ilişkin hükümlerini uygulamayabilirler. Bu durumda, bağlı ortaklıkların ilk edinme tarihindeki varlıkları ve borçları, kendi finansal tablolarında yer alan defter değerleri üzerinden konsolide finansal tablolara alınır. Ayrıca, kontrol gücü olmayan payların (azınlık paylarının) ve şerefiyenin ilk edinim tarihindeki ölçümünde bağlı ortaklıkların kendi finansal tablolarına göre hesaplanan net aktif değeri esas alınır. Benzer şekilde iştirak ve iş ortaklıklarının varlık ve borçları, ilk edinim tarihinde yeniden değerlemeye tabi tutulmayabilir. Bu durumda iştirak ve iş ortaklıklarının takip eden dönemlerdeki defter değeri hesaplamalarında ilk edinim tarihindeki yeniden değerlemeden kaynaklanan artış ya da azalışlar dikkate alınmaz. Bu tercihler dipnotlarda açıklanır.

(3) Konsolide finansal tabloların hazırlanması durumunda, kontrol gücüne ve önemli etkiye sahip olunmayan şirketler ile iş ortaklığı dışındaki yatırımlar, MSUGT uyarınca hisse senedi ya da bağlı menkul kıymet olarak değerlendirilerek finansal tablolarda gösterilir.

(4) Bu maddede geçen bağlı ortaklık, iştirak ve iş ortaklığı kavramları TMS’lerdeki anlamlarıyla kullanılmıştır.

 

Ortak Kontrole Tabi İşletmelerin Birleşmeleri

Madde 8 – (1) Ortak kontrole tabi işletme birleşmelerinin muhasebeleştirilmesinde 21/7/2013 tarihli ve 28714 sayılı Resmî Gazete’de Kurumumuz tarafından yayımlanan Kurul Kararının 1 No’lu ekinde yer alan ilke kararı uygulanır.

 

Karşılaştırmalı Sunum

Madde 9 – (1) 2 nci maddeye göre hazırlanması gereken finansal tabloların önceki dönemle karşılaştırmalı sunulması esas olup, karşılaştırmalı sunulacak önceki dönem bilançosu bu düzenlemede yer verilen hükümler çerçevesinde düzeltilir; diğer tabloların düzeltilmesi ise ihtiyaridir. Karşılaştırmalı tablolar arasındaki farklı politika ve uygulamalar dipnotlarda açıklanır.

(2) Karşılaştırmalı olarak sunulan önceki dönem finansal tablolarının konsolide finansal tabloları içermesi zorunlu değildir.

 

TMS ve İlgili Diğer Mevzuat Hükümlerinin Uygulanması

Madde 10 – (1) Bu düzenlemede MSUGT'tan farklı olarak yer verilen hükümlerin ve MSUGT'ta belirleme yapılmayan hususların uygulanmasında (işlem, hesaplama ve tahminlerde) TMS hükümlerinin kullanılması önerilmekle birlikte ilgili diğer mevzuatın kullanılması bu düzenlemeye aykırılık teşkil etmez. Kullanılan mevzuat dipnotlarda açıklanır.

(2) Mahiyeti itibarıyla benzer ve ilişkili kalemler için tercih edilen uygulamada tutarlılık esastır.

 

Düzenlemenin Uygulanacağı Hesap Dönemi

Madde 11 – (1) Bu düzenleme hükümleri, 1/1/2014 tarihi ve sonrasında başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolara uygulanır.

 

Yürürlük

Madde 12 – (1) Bu düzenleme hükümleri, 1/1/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 

Yürütme

Madde 13 – (1) Bu düzenleme hükümlerini Başkan yürütür.

 

 

 

KGK'nın konuya ilişkin olarak 30.12.2014 tarihinde sitesinde yayınladığı açıklama

TMS'leri Uygulamayan Şirketlerin Finansal Tablolarının Hazırlanmasında Uygulanacak İlave Hususlara İlişkin AÇIKLAMA

 

T.C.
KAMU GÖZETİMİ
MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU
Bağımsız Denetime Tabi Olup TMS’leri Uygulamayan Şirketlerin Finansal Tablolarının
Hazırlanmasında ve Sunulmasında Uygulanacak İlave Hususlara İlişkin Duyuru
Kurumumuz tarafından 26/8/2014 tarihli ve 29100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
26 sayılı Kurul Kararı çerçevesinde raporlama tarihi itibarıyla bağımsız denetime tabi olup
TMS’leri uygulamayan şirketlerin yürürlükteki mevzuata ilave olarak uygulayacakları
hususlara ilişkin 29/12/2014 tarihli ve 41 sayılı Kurul Kararının ekinde yer alan düzenlemeyle
ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Bu düzenlemede uygulaması ihtiyari bırakılmış olan hususlar, 2013/34/EU sayılı
Avrupa Birliği Direktifiyle uyumlu bir şekilde oluşturulacak yerel raporlama çerçevesinin
esaslı unsurlarını oluşturacağından söz konusu hususların uygulanması önerilmektedir.
Örneğin reeskont ve konsolidasyon uygulaması ihtiyari bırakılmış olmakla birlikte, bu
uygulamaların yapılması önerilmektedir.
Madde 1 – Kurumumuzun 5/11/2014 ve 14/11/2014 tarihli duyurularında; TMS
uygulama kapsamı dışında kalan şirketlerce uygulanacak yürürlükteki mevzuat ibaresinden
genel olarak Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerinin (MSUGT) anlaşılması
gerektiği ve MSUGT'un da finansal tablolarda gerçek durumun yansıtılmasını sağlamayı
amaçladığı, vergiye ilişkin olarak yapılacak düzeltmelerin şirketlerin kendi sorumluluğunda
olduğu belirtilmiştir.
Bağımsız denetim kapsamında olup MSUGT’u uygulayan şirketlerin finansal tabloları
aracılığıyla ilgililere sunduğu bilgilerin gerçeğe ve ihtiyaca uygunluğu ile
karşılaştırılabilirliğinin artırılmasına yönelik olarak 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk
Ticaret Kanunu’nun 88 inci ve Geçici 1 inci maddeleri ile 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı
KHK’nın 9 uncu, 26 ncı ve Geçici 1 inci maddeleri uyarınca bu düzenleme yapılmıştır.
Bu düzenleme bağımsız denetime tabi olup TMS’leri uygulamayan şirketlerin,
1/1/2014 tarihi ve sonrasında başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarının
hazırlanması ve sunulmasında uygulanacaktır.
Madde 2 – Düzenlemenin 2 nci maddesiyle; kapsamda bulunanlarca hazırlanacak ve
sunulacak finansal tablolar belirlenmiştir. 2 nci maddede belirtilen bu finansal tablolara 700
kodlu Bağımsız Denetim Standartları çerçevesinde denetçi görüşü verilecektir.
Finansal tablolar MSUGT'ta yer alan dipnotlarıyla birlikte hazırlanacak olup ayrıca bu
düzenlemede öngörülen açıklamalara da dipnotlarda yer verilecektir.
Madde 3 – 3 üncü maddeyle, reeskont işlemleri ihtiyari bırakılmış olup, herhangi bir
alacak (veya borç) hesap grubunun reeskonta tabi tutulması durumunda buna karşılık gelen
borç (veya alacak) hesap grubu da reeskonta tabi tutulacaktır. Hesap grubu ifadesi MSUGT'ta
belirtildiği anlamda kullanılmıştır.
Reeskont uygulamasının tercih edilmesi durumunda vadesindeki değeriyle
muhasebeleştirilmiş olan alacağın/borcun raporlama günündeki değerine getirilmesini sağlamak üzere alacaklar/borçlar reeskonta tabi tutulur. Muhasebeleştirildikleri tarihteki
değerleriyle kayıtlara alınan ve tahsil edildikleri tarihe kadar faiz, vade farkı vb. tahakkuk
ettirilecek alacaklar ve borçlar reeskonta konu edilmez.
Reeskont işlemlerinde alacağın/borcun senetli veya senetsiz ya da vadeli çek olmasının
önemi bulunmamaktadır.
Madde 4 – 4 üncü maddeyle, maddi-maddi olmayan duran varlıklar ile özel tükenmeye
tabi varlıklar için amortisman, itfa payı, vb. ayrılacağı düzenlenmiştir.
Maddi-maddi olmayan duran varlıklar için amortisman, itfa payı vb.nin ayrılması esas
olup; şirketler TMS'lerdeki faydalı ömür çerçevesinde kıst amortisman ayırabilecekleri gibi,
vergi mevzuatında belirlenen süreler çerçevesinde ve öngörülen kıst amortismana tabi
kalemleri de dikkate alarak amortisman ayırabilirler.
MSUGT kapsamında Maddi Olmayan Duran Varlıklar hesap grubunda yer alan
şerefiye kalemi 5 yıl içinde eşit taksitlerle itfa edilir.
Madde 5 –MSUGT'ta değer düşüklüğü karşılığı ayrılması öngörülen kalemler
itibarıyla söz konusu uygulama olduğu gibi devam edecektir. 5 inci maddeyle, MSUGT’ta
değer düşüklüğü karşılığı ayrılması öngörülmeyen kalemler için değer düşüklüğü hesaplaması
ihtiyari bırakılmakla birlikte bu uygulamanın yapılması önerilmektedir.
Madde 6 – 6 ncı maddeyle, ilgili bulunduğu hesap dönemi sonu itibarıyla şirketlerin
kıdem tazminatı yükümlülüklerinin tahmin edileceği ve bu tahmin nedeniyle cari dönemde
ortaya çıkan kıdem tazminatı yükümlülük artışlarının hesaplanarak giderleştirileceği
düzenlenmiştir.
Muhtemel kıdem tazminatı yükümlülükleri şirketin durumu (işgücü devir hızı, işgücü
yaş ortalaması, işgücü kıdem ortalaması, önceki yıllara ilişkin kıdem tazminatı
gerçekleşmeleri vb etkenler) dikkate alınarak tahmin edilir ve tahminlerde ve hesaplamalarda
kullanılan yöntem dipnotlarda açıklanır.
Daha önce bir kıdem tazminatı yükümlülüğü hesaplanmış ancak finansal tablolara
yansıtılmamış olabilir. Bu durumdaki şirketler ile ilk defa kıdem tazminatı yükümlülüğü
hesaplayacak olan şirketlerden bu yükümlülüğü ilk defa finansal tablolarına yansıtacak
olanlar, bu yükümlülüğün doğduğu hesap döneminden önceki dönemlere ilişkin kıdem
tazminatı tutarlarını tek seferde finansal tablolarına yansıtabilecekleri gibi 10 yılı geçmemek
üzere eşit taksitlerle finansal tablolarına yansıtabilmelerine imkân tanınmıştır.
Önceki dönemlere ilişkin olarak hesaplanan kıdem tazminatı yükümlülüğü gelir
tablosuyla ilişkilendirilmeden geçmiş yıllar kârları/zararları altında gösterilir.
Madde 7 –Konsolide finansal tabloların hazırlanması ihtiyari bırakılmıştır. Ancak,
Avrupa Birliği mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında, 2013/34/EU sayılı Avrupa Birliği
Direktifiyle uyumlu olarak yayımlanması planlanan yerel finansal raporlama çerçevesinde
konsolidasyonun zorunlu tutulması öngörülmektedir.
Bağlı ortaklıkların tam konsolidasyon, iştiraklerle iş ortaklıklarının ise özkaynak
yöntemiyle konsolide edildiği finansal tablolar konsolide finansal tablolardır.
Konsolide finansal tablolar TMS'lere göre hazırlanır. Bu durumda bağlı ortaklıklar
TFRS 10 ve ilgili diğer standartlar uyarınca tam konsolidasyon yöntemine göre; iştirakler ve
iş ortaklıkları ise TMS 28 ve ilgili diğer standartlar uyarınca özkaynak yöntemine göre
konsolide edilir.
Ayrıca düzenlemenin 7 nci maddesinin 2 nci fıkrasıyla, ilk kez konsolidasyon yapacak
şirketler için konsolide finansal tabloların hazırlanmasında bazı kolaylıklar sağlanmıştır.Bu çerçevede, ilk kez konsolidasyon yapacak şirketler; bağlı ortaklıklarının ilk edinme
tarihlerine yönelik işlemlerde, TFRS 3’ün bağlı ortaklıkların varlık ve borçlarının ölçüm ve
değerlemesine ilişkin hükümlerini uygulamayabilirler. Bu durumda, bağlı ortaklıkların ilk
edinme tarihindeki varlıkları ve borçları gerçeğe uygun değerleri yerine kendi finansal
tablolarında yer alan defter değerleri üzerinden konsolide finansal tablolara alınacaktır.
Alternatif uygulamanın seçilmesi durumunda ayrıca, kontrol gücü olmayan payların
(azınlık paylarının) ve şerefiyenin ilk edinim tarihindeki ölçümlerinde de bağlı ortaklıkların
kendi finansal tablolarındaki defter değerleri üzerinden hesaplanmış net aktifleri esas
alınacaktır. Başka bir ifadeyle, kontrol gücü olmayan payların (azınlık paylarının) edinim
tarihindeki değeri, bağlı ortaklığın kendi finansal tablolarına göre hesaplanan net aktif
değerinin bu paylara düşen kısmı üzerinden ölçülecektir. Edinim tarihinden sonra ise TFRS
10’un 22-24 ve B94-B96 paragrafları uygulanarak kontrol gücü olmayan payların değerinde
ilave veya eksiltmeler yapılacaktır. Edinim tarihindeki şerefiye tutarı ise bağlı ortaklığın
edinimi için ödenen bedelden, bağlı ortaklığın kendi finansal tablolarına göre hesaplanan net
aktif değerinin ana ortaklığın payına isabet eden kısmı düşülerek ölçülecektir.
Benzer şekilde, iştirak ve iş ortaklıklarının varlık ve borçları ilk edinim tarihinde
yeniden değerlemeye tabi tutulmayabilir. Bu durumda iştirak ve iş ortaklıklarının takip eden
dönemlerdeki defter değeri hesaplamalarında ilk edinim tarihindeki yeniden değerlemeden
kaynaklanan artış ya da azalışlar dikkate alınmaz. Bilindiği üzere, TMS 28 uyarınca, bağlı
ortaklıkların ediniminde olduğu gibi, ilk edinim tarihinde iştirak ve iş ortaklıklarının varlık ve
borçlarının yeniden değerlemesinin yapılması gerekmektedir. Bu çerçevede, edinim
tarihinden sonra, yatırımcı şirketin iştirak ve iş ortaklıklarının kârındaki (ya da zararındaki)
payı hesaplanırken, iştirak ve iş ortaklıklarının kendi finansal tablolarında yer alan kâr (veya
zarar) tutarında, varlık ve borçların ilk edinim tarihindeki gerçeğe uygun değerleri baz
alınarak uygun düzeltmeler yapılmaktadır (örneğin, TMS 28’e göre iştirak ve iş
ortaklıklarının kendi tablolarında amortisman giderleri ilgili varlıkların defter değerleri
üzerinden hesaplanırken, konsolidasyon işlemlerinde ise ilk edinim tarihindeki gerçeğe uygun
değerleri üzerinden amortisman ayrılmış gibi düzeltme yapılır).
Dolayısıyla, düzenlemenin 7 nci maddesinin 2 nci fıkrasıyla sağlanan kolaylıktan
faydalanan şirketlerin, TMS 28’de öngörüldüğü şekilde iştirak ve iş ortaklıklarının varlık ve
borçlarını edinim tarihinde gerçeğe uygun değeri üzerinden yeniden değerlemesine ve edinim
tarihinden sonraki raporlama dönemi sonlarında iştirak ve iş ortaklarının kârından (veya
zararından) kendi paylarına düşen kısımları hesaplarken bu yatırımların varlık ve borçlarının
ilk edinim tarihindeki gerçeğe uygun değerlerini baz alarak düzeltmeler yapmasına gerek
bulunmamaktadır. Bu kapsamda, kolaylıktan faydalanan şirketler her hesap dönemi sonu
itibarıyla doğrudan iştirak ve iş ortaklığının aynı döneme ait kendi gelir tablosunda yer alan
kârından (ya da zararından) kendi payına düşen tutarı ve kâr dağıtımlarını esas alarak iştirak
ve iş ortaklıklarının defter değerini artıracak (ya da azaltacaktır).
Düzenlemenin 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre, konsolide finansal tabloların
hazırlanması durumunda, kontrol gücüne ve önemli etkiye sahip olunmayan şirketler ile iş
ortaklığı dışındaki yatırımların, MSUGT uyarınca hisse senedi ya da bağlı menkul kıymet
olarak değerlendirilerek finansal tablolarda gösterilmesi gerekmektedir. Bu düzenlemede,
konsolide finansal tablolar hazırlayan şirketler açısından bağlı ortaklık, iş ortaklığı ve iştirak
ifadeleri TMS’lerdeki anlamlarıyla kullanılmıştır. Bunların TMS’lerdeki anlamlarıyla
MSUGT’taki anlamları birbirinden farklılık gösterdiğinden, bu tür yatırımların
muhasebeleştirilmesinde ortaya çıkabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla düzenlemenin
7 nci maddesinin üçüncü fıkrasına yer verilmiştir. Dolayısıyla, diğer şirketlerin özkaynak
araçlarına yapılan yatırımlardan TMS’ler uyarınca bağlı ortaklık, iş ortaklığı veya iştirak
tanımını karşılamayanlar, MSUGT uyarınca bağlı ortaklık veya iştirak tanımını karşılasa dahi, hisse senedi ya da bağlı menkul kıymet olarak değerlendirilecektir (örneğin; yatırım yapılan
şirkette sahip olunan oy hakkı oranının %15 olduğu bir durumda, bu yatırım, eğer TMS’ler
uyarınca iştirak olarak değerlendirilmiyorsa hisse senedi ya da menkul kıymet olarak finansal
tablolara yansıtılacaktır).
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak tercih edilen yöntem dipnotlarda açıklanır.
Konsolidasyon işlemleri açısından kontrol gücüne sahip olunan şirketler bağlı ortaklık;
müşterek kontrole sahip olunan şirketler iş ortaklığı; önemli etkiye sahip olunan şirketler ise
iştirak olarak nitelendirilir. Dolayısıyla bu maddenin uygulanmasında bağlı ortaklık, iştirak ve
iş ortaklığı kavramları için TMS’lere başvurulacaktır.
Madde 8 – Aynı gerçek veya tüzel kişinin kontrolü altında bulunan işletmelerin
birleşmesinin muhasebeleştirilmesinde Kurumumuz tarafından 21/7/2013 tarihli ve 28714
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kurul Kararın 1 No’lu ekinde yer alan ilke kararı
uygulanır.
Madde 9 – 9 uncu maddede, 2 nci maddeye göre hazırlanması gereken finansal
tabloların önceki dönemle karşılaştırmalı sunulmasının esas olduğu, karşılaştırmalı sunulacak
önceki dönem bilançosunun bu düzenlemede yer verilen hükümler çerçevesinde düzeltileceği,
diğer tabloların düzeltilmesinin ihtiyari olduğu, karşılaştırmalı tablolar arasındaki farklı
politika ve uygulamaların dipnotlarda açıklanacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla
şirketler isteğe bağlı olarak bilanço dışındaki önceki döneme ait karşılaştırmalı finansal
tablolarını bu düzenleme çerçevesinde düzeltme yapmadan sunabileceklerdir.
Konsolide finansal tabloların önceki dönemle karşılaştırılmalı olarak sunulması zorunlu
değildir. Ancak önceki dönemde konsolide finansal tablo hazırlanmış ise cari dönem
konsolide finansal tabloları ile birlikte sunulur.
Madde 10 – Bu düzenleme, kapsadığı hesap dönemlerine ilişkin finansal tabloların
hazırlanmasında ve sunulmasında uygulanacak olup, 10 uncu maddeyle, bu düzenlemede
MSUGT'tan farklı olarak yer verilen hükümlere ve MSUGT'ta belirleme yapılmayan
hususlara ilişkin işlem, hesaplama ve tahminlerde TMS hükümlerinin kullanılması
önerilmekle birlikte ilgili diğer mevzuatın (vergi mevzuatı, çalışma mevzuatı vb)
kullanılmasına da imkân tanınmıştır. Söz konusu mevzuatın uygulanması bu düzenlemeye
aykırılık teşkil etmemektedir.
Bu düzenleme, kapsamında bulunan finansal tabloların hazırlanmasında ve
sunulmasında uygulanacaktır. Örneğin, bu düzenleme hükümlerine göre amortisman
ayrılması ve kıdem tazminatı hesaplaması zorunludur. Bu konuda şirketlere herhangi bir
tercih hakkı verilmemiştir. Ancak uygulanacak olan amortisman ve kıdem tazminatı
hesaplama yönteminin belirlenmesinde TMS, vergi mevzuatı veya çalışma mevzuatı
hükümlerine başvurulabilecektir.
Bu düzenleme kapsamında tercih edilen yöntemin benzer ve ilişkili kalemlerin
muhasebeleştirilmesinde tutarlı bir şekilde uygulanması esastır. Örneğin amortisman
uygulamalarında aynı hesap grubu içindeki kalemlere farklı mevzuat hükümlerinin
uygulanması (bazı duran varlıkların faydalı ömürlerine göre; bir kısımlarına ise vergi
mevzuatında öngörülen orana göre) tercih edilmemelidir. Karşılaştırmalı sunulacak bilançoda,
aynı hesap grubu içindeki kalemlere dönemler arasında farklı mevzuat hükümlerinin
uygulanması (bazı duran varlıkların faydalı ömürlerine göre; bir kısımlarına ise vergi
mevzuatında öngörülen orana göre) tercih edilmemelidir.Madde 11 – 11 inci maddeyle, bu düzenleme hükümlerinin 1/1/2014 tarihi ve
sonrasında başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tabloların hazırlanmasında ve
sunulmasında uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Özel hesap dönemi kullanan şirketler, yukarıda belirtilen dönemlere ilişkin finansal
tablolarının hazırlanmasında ve sunulmasında bu düzenlemeyi uygulayacaktır.
Madde 12 – 12 inci maddeyle, bu düzenleme hükümlerinin, 1/1/2014 tarihinden
itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Madde 13 – Bu düzenleme hükümlerini Başkan yürütür.